DOSTOYEVSKİ KİTAPLARI

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski ve Eserleri Üzerine

Dostoyevski, 11 Kasım 1821′ de Moskova’da dünyaya gelir. Babası doktordur ve oğlunun Fransızca ve Latince öğrenmesinde katkısı büyüktür. 1837 yılında babasının zoruyla Petersburg Askeri Mühendis Okuluna giden Dostoyevski, aynı yıl annesini kaybeder. 1839 yılında ise babası öldürülen usta yazar 1843 yılında mezun olur ve asteğmen rütbesiyle orduya katılır. Aklında hep yazar olmak hayali olan Dostoyevski, 1 yıl sonra istifa ederek ordudan ayrılır. 

Gogol, Puşkin, Balzac ve Schiller’e hayranlık duyduğu bilinen Dostoyevski, bir süre çeviriler yaparak idare eder. 1849 yılında siyasi sebeplerden deyim yerindeyse ipten döner ve 4 yıl kürek ve 5 yıl sürgün cezasına çarptırılır. Hapishanede sadece incil bulundurulmasına izin verildiğinden bu dönem onun düşünme, sorgulama ve karakter çatılarını oluşturma dönemidir de diyebiliriz. Burada karşılaştığı tipler, ileride roman kahramanları olarak karşımıza çıkar.

DOSTOYEVSKİ BİR ÜSTADDIR

Dostoyevski hayatı boyunca sara krizleriyle baş etmek zorunda kalmıştır ve bu durum oldukça zor anlar yaşatır kendisine sıklıkla. Bilardo ve rulet özel ilgi alanındadır ve kazancını kumarda kaybettiği zamanlarsa hiç de azımsanacak sayıda değildir. Zaten hastalığının yanısıra parasızlık da enerjisini tüketir çoğu zaman.

Karakterleri gibi kendisi de patolojik bir vakadır aslında. Böylesine güçlü ruh çözümlemeleri yapan birinin de normal olması beklenemez kanımca. Sıklıkla taşkınlık yaptığı, iki uç arasında gidip geldiği, ya çok neşeli ve cömert ya da tahammül edilemez ve kaba biridir, hem odur, hem diğeri, insandır neticede. Derin ruhsal yaraları olan ve bunları karakterleri aracılığıyla dillendiren usta bir yazardır.

İnsan ruhunun en derin, en karanlık yönlerine temas etmeyi, acı çekmeyi ve bu acıyı dantel gibi işlemeyi bilir. Hem bir zavallı gibi hisseder kendisini hem güçlü bir ruh ve bunu bize sarsıcı ve bazen de eğlendirici bir şekilde sunmayı iyi bilir. Çelişki onun temel kaynağıdır.

İnsan psikolojisini öylesine güzel tasvirler ki Nietzsche bile şöyle der onun için:

Dostoyevski, psikolojide bana bir şeyler öğretmiş tek insandır.

9 Şubat 1881’de hayatını kaybeden F.M. Dostoyevski 3 kez evlenmiş, bir kız çocuğu olmuşsa da onu da erken yaşta yitirmiştir. İnsanı, gücünü ve zaaflarını o kadar iyi anlatmıştır ki, halen sadece Rus Edebiyatının değil dünyanın en iyi yazarlarından biri olarak kabul edilir, ölümsüzlük bu olsa gerek. Benim için de bir okur olarak Dostoyevski hayranlığım sakladığım bir durum değildir. Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur der kendisi, takdirlerimi sunarım tekrar. Helal olsun üstad:)

DOSTOYEVSKİ KİTAPLARI

Türkiye’de Dostoyevski ilk olarak 1917 yılında, Yeni Mecmua dergisinde, daha sonra Ölüler Evinden Anılar olarak çevrilen eserinden bir bölümün Zindan Hatıraları adıyla Refik Halit Karay tarafından dilimize çevrilmesiyle okurla tanıştı. 

♥ İnsancıklar – 1846 (Bedniye Ludi)

♥ Ev Sahibesi – 1847 (Hozayka)

♥ Namuslu Hırsız – 1848 (Çeştniy Vor)

♥ Beyaz Geceler – 1848 (Beliye Noçi)

♥ Başkasının Karısı – 1848 (Çujaya Jena)

♥ Noel Ağacı ve Düğün – 1848 (Yelka i Svadba)

♥ Bir Yufka Yürekli – 1848 (Slaboye Serdtse)

♥ Öteki – 1849 (Dvoynik)

♥ Netoçka Nezvanova – 1849

♥ Küçük Kahraman – 1859 (Malenkiy Geroy)

♥ Amcamın Rüyası – 1859 (Diyadyuşkin Son)

♥ Stepançikovo Köyü – 1859 (Selo Stepançikovo i Yego Obitateli)

♥ Timsah – 1860 

Son 20 yılı:

♥ Ezilenler – 1861 (Unijenniye i Oskorblenniye)

♥ Ölüler Evinden Anılar – 1862 (Zapiski iz Mertvoga Doma)

♥ Yeraltından Notlar – 1864 (Zapiski iz Podpolya)

♥ Tatsız Bir Olay – 1865 (Nepriyatniy Sluçay)

♥ Suç ve Ceza – 1866 (Prestupleniye İnakazaniye)

♥ Kumarbaz – 1866 (Igrok)

♥ Budala – 1868 (Idıot)

♥ Ebedi Koca – 1870 (Veçniy Muj)

♥ Ecinniler – 1872 (Besi)

♥ Bobok – 1873

♥ Delikanlı – 1875 (Podrostok)

♥ Uysal Kız – 1876 (Krotkaya)

♥ Gülünç Bir Adamın Düşü – 1877

♥ Karamazov Kardeşler – 1880 (Bratya Karamazovi)

Ayrıca Mektuplar’ı ve Puşkin üzerine Konuşmalar’ı da yayımlanmış ve dilimize çevrilmiştir. Listeyi öykü ve romanlarını ayırmadan yaptım, hepsi canımız ciğerimiz sonuçta, ayrımcılığa karşıyım:)

Türkiye’de ilk defa Dostoyevski

Türkiye’de Dostoyevski ilk olarak 1917 yılında, Yeni Mecmua dergisinde, daha sonra Ölüler Evinden Anılar olarak çevrilen eserinden bir bölümün Zindan Hatıraları adıyla Refik Halit Karay tarafından dilimize çevrilmesiyle okurla tanıştı. Ayrıca Varlık Yayınları cep serisi ile Dostoyevski eserlerini okurlara sunan Yaşar Nabi Nayır’a ve çevirileriyle katkıda bulunan Nihal Yalaza Taluy’a da saygılarımı iletiyorum hayatta olmasalar da ruhları şad olsun.

Dostoyevski hakkında hemen her dilde çok sayıda araştırma, inceleme ve biyografi kitapları yazıldı. En dikkat çekenlerden biri de hayranı olan Andre Gidedir. Varlık yayınları Cep serisi Andre Gide’in Dostoyevski’sini de okurlarla buluşturmuştur ve 1968 Samih Tiryakioğlu çevirisi şahsımda mevcuttur ne ala ki. Bu arada göz atmak isterseniz Varlık yayınları cep serisi adlı yazının linki tam da burada.

Kaynak: Dostoyevski, Suç ve Ceza, Altın Kitaplar Yayınevi, 13.baskı, 1983, Hasan Ali Ediz çevirisi, girişteki Dostoyevski ve Eserleri Bölümü.

Yakında görüşürüz. Sevgiler. Dostoyevski sözüyle bitirelim o zaman: 

Çok yaşayın ve bir şekilde sıkılmamaya gayret edin.

 

 

5
Sending
User Review
5 (1 vote)

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.